Sunday, September 15, 2013

Koşmaya Devam...

Dün Medifit Sporcu Sağlığı Kliniği'ne gittim ve Dr. Savaş Kudaş ile Fizyoterapist Mehmet Şen benimle yakından ilgilendiler. Dizimdeki sorun, şükürler olsun ki tahmin ettiğim üzere belli bir kas grubunun zayıflığından kaynaklanan, Patellofemoral ağrıymış. 6 Haftalık bir egzersiz programı ve 6 ay kullanmam gereken bir ilaçla durumu kurtaracak gibiyim. Beni asıl mutlu edense Dr. Savaş'ın koşmaya devam etmeme izin vermesi oldu. Gerçi sadece düz zeminde koşabiliyorum, yokuşlar yasak ama olsun. Ben de bunu dün akşam, Salı gününden beri ertelediğim antrenmana çıkarak kutladım.

Wednesday, September 11, 2013

Dakika bir gol bir...

Salı günü sabah 6'da kalkıp, 1 dk koşu 1 dk yürüyüş programının 3. ve son gününü sabahın ilk ışıklarında huzurla koştuktan sonra, işe hazırlanırken programın bir sonraki adımını düşünüyordum. Yavaş yavaş koşu süreleri uzayacaktı ve bu beni heyecanlandırıyordu. Koşularda tek sorunum gereksiz yere hızlanmak oluyordu ve biraz daha yavaş koşmaya çalışmak dışında bir sıkıntı yoktu, her şey yolundaydı. Ta ki işyerinde merdivenlerden inene kadar. Merdivenin her basamağında sol diz kapağımın iç tarafına sanki birisi  iğne saplıyordu. Aslında sol dizimde bir sorun olduğunu biraz seziyordum ve sporsuz geçen 39 yılın ardından bir şeylerin ters gitmesi pek de sürpriz olmadı. Okuduğum kadarıyla, büyük ihtimalle "Runner's Knee" denen, bacak kaslarının zayıflığından kaynaklanan bir sorun yaşadığımı tahmin ediyorum. Yine de dizime daha fazla zarar vermemek için Perşembe koşusunu iptal ettim (ama tembellik yok, akşama yüzme var) ve sorundan emin olmak için Cumartesi gününe, Gençlerbirliği'nin de doktoru olan aile dostumuz spor hekimi Savaş Kudaş'dan bir randevu aldım. O zamana kadar bu rahatsızlığa iyi gelecek ve bacak kaslarını güçlendirmeye yarayan darbesiz egzersizleri yapmaya başladım bile. En kötü ihtimalle koşu programım birkaç hafta aksar ve ben yine ilk koşuları tekrar yapar, o arada da yüzmeyle form tutmaya çalışırım diye ümit ediyorum.

Monday, September 9, 2013

İkinci Koşu

Pazar günü güneş batmadan koşuya çıkınca, Turan Güneş'deki tartan pist yerine ormanın içine gireyim dedim. Toprakta koşmak meğer ne büyük rahatlıkmış! O tartan pist, büyük ihtimalle bakımsızlıktan kırmızıya boyanmış betona dönmüş. Ben de dizim neden ağrıyor diyordum. Ormanda koşunca en ufak bir eklem ağrısı olmadı. Bu arada Decathlon'dan ucuza koşu kıyafetleri almıştım, pek rahat ettim. "Sakın pamuklu giymeyin" denmesinin gerçekten bir sebebi varmış. Bu koşuda zemin daha rahat olduğundan mı yoksa kendime güvenim geldiğinden midir bilemem, daha hızlıydım ama daha çok yoruldum. Sonuç olarak, ormanda koşmak çok daha rahat ve zevkli olduğundan haftaiçi eğer erken kalkabilirsem akşamları koşmak yerine sabah erkenden koşmayı planlıyorum. Bugün dinlenme, yarınsa 8 x (1 dk koşu, 1.5 dk yürüyüş) programının son günü.

Saturday, September 7, 2013

İlk Antrenman

Zoru başarıp dün akşam ilk antrenmana çıktım. Dünün sürprizi, ayakkabılarla birlikte Wahoo nabız ölçerin de gelmiş olmasıydı. Telefonla eşleştirme azıcık uğraştırdıysa da, Wahoo'nun pilini çıkarıp tekrar takınca sorun çözüldü ve Runmeter ile birlikte çok güzel çalıştı. Yukarıda dünkü koşunun hız ve nabız grafiği mevcut. Dünkü koşu 5K programının ilk adımıydı; 5 dk ısınma yürüyüşü, 8x (1 dk koşu, 1.5 dk yürüyüş) ve 5 dk soğuma yürüyüşü. Elbette sonradan eve gelip gerdirme egzersizlerini yaptım ve o sırada bir süt ve meyve yedim. Açıkcası dün dışarı adım attığımda biraz gergindim çünkü bu kadarını bile yapıp yapamayacağımı bilmiyordum. Ayrıca boyun fıtığım da beni korkutuyordu. Sol dizimdeki hafif ağrı dışında her şey yolunda gitti. Bugün dinlenme günüydü, gerdirme sayesinde sıfır kas ağrısı çektim. Yarın ikinci antrenman zamanı. Bu arada 10.5 numara Gel-Kayano bana küçük geldi, "yarım numara büyük al" diye beni uyaran arkadaşımı dinlememenin cezası. Pazartesi bunu iade edeceğim ve yarın yeni ayakkabı almaya çıkmam gerekecek. New Balance 993 fena görünmüyor sanki...

Friday, September 6, 2013

Başlangıç

Merhaba. Bugünden itibaren koşmaya yeni başlayacak birisi olarak yaşayacaklarımı buradan paylaşacağım. Ankara'da yaşayan, sabahtan akşama kadar bilgisayar başında oturan, 39 yaşında, yaklaşık 90 kilo ve dinlenik nabzı 85 olan birisi olarak aniden koşmaya karar verdim. Maddeler halinde son 2-3 haftada yaptıklarımı sıralayayım:
  • Diyetisyen olan eşimin yardımıyla kilo vermeye başladım. Şu anda 86 kiloyum. Fazla kilo eklemlerime yük bindirip sakatlık riskini arttıracağı için bu gerekliydi. Hedef şimdilik 80 kg.
  • Konuyla ilgili bolca okumaya başladım. Boş zamanlarımı Runner's World dergilerini ve Born to Run adlı eğlenceli kitabı okuyarak geçiriyorum. Aynı zamanda bilgi amaçlı Complete Guide to Running ve Running for Beginners kitaplarını da okudum.
  • iPhone ile kullanmak üzere programları inceledim ve Runmeter'da karar kıldım.
  • Haftada 3 kere, tempolu  ve yarım saat/3 km süren yürüyüşlere başladım.
  • Ayakkabı bu işte çok önemliymiş ve en çok mesaiyi ayakkabı araştırmaya ayırdım. Sonunda içe basan birisi olarak bana en uygun ayakkabılardan Asics Gel-Kayano 19 aldım. Ayakkabıyı başka bir dükkanda denedikten sonra, çok daha hesaplı olduğu için geçen seneki (biraz çirkince olan) rengini İntersport'un web sitesinden sipariş ettim. Tatsız bir alışveriş deneyimi oldu ama bugün ayakkabıma kavuştum.
  • Henüz koşuya uygun kıyafetlerim yok, onları da zaman içinde tamamlayacağım.
Amaç Runmeter'ın 5K programı ile 10 hafta sonra 30 dk/5 km koşabilen birisi haline gelebilmek. Bu aşamada beni tek korkutan şey boyun fıtığımın olması. Spor hekimi bir arkadaş, sorun olmayacağını söyledi ve haklı olmasını diliyorum. Artık ayakkabım da hazır olduğuna göre, bu akşam birinci haftanın ilk günü yani birer dk'lık koşu ve yürüme programına başlıyorum.